MANEVİ KURBANLIKLAR

Yine bir Kurban Bayramı’nı geride bıraktık. Tüm okurlarımın geçmiş bayramı mübarek olsun. Kurbanlarımızı Yüce Mevla kabul buyursun. Kurban Bayramı geldi ve geçti, geçmesine de bu bayramda ne olmalı ne yapmalıydık? soruları beni çok düşündürüyor. Bu haftaki yazımda Kurban Bayramı hakkında bir şeyler yazmak ve aktarmak istedim.

Her yıl Kurban Bayramı gelir ve yine pek çoğumuzun aklına aynı soru düşer: Kurban kesmek nedir, neden kurban kesiyoruz? Sadece bir hayvanın kesilip etinin paylaşılması mıdır bu ibadet? Yoksa çok daha derin bir anlam mı taşır? Üzerinde durmak istiyorum.

Kurban, kelime kökeniyle bile bize bir ipucu verir aslında. “Kurban”, Arapça “k-r-b” kökünden gelir ve “yakınlaşmak” demektir. Yani kurban kesmek, aslında bir hayvanı feda etmekten öte, Allah (C.C.)’a yakınlaşma çabasıdır. Bir teslimiyetin, bir sadakatin ve belki de en önemlisi, bir arınmanın simgesidir. Hz. İbrahim (A.S.)’in kıssası, bu teslimiyetin en çarpıcı örneğidir. O, Allah’ın emriyle en değer verdiğini, yani oğlu Hz. İsmail (A.S.)’ ı kurban etmeye hazır hale geldiğinde, aslında gerçek kurbanın ne olduğunu bize gösterdi. Allah, Hz. İbrahim (A.S.)’in niyetine baktı. Kalbindeki sadakat, tereddütsüz teslimiyet esas olandı. Ve işte o anda, kurban edilmesi istenen şey bir insan değil, insanın egosu, bağımlılıkları, dünyevi tutkularıydı.

Bugün bizler kurban keserken neyi adıyoruz? Bir hayvan mı? Yoksa nefsimizi, bencilliğimizi, kibrimizi mi? Kurban Bayramı, her yıl bize sormaya devam eder: biz neleri bırakabiliyoruz? Nelere sımsıkı sarıldığın için ki Rabbine yaklaşamıyorsun? Kurban ibadeti aslında, sadece bir gelenek değil, ruhumuzu formatlamak için bir fırsattır. Fakirle soframızı paylaşmak, etin bölüşülmesiyle değil, gönlün bölüşülmesiyle başlar. O yüzden kurbanın eti üçe ayrılırken, aslında biz de kalbimizi üçe bölüyoruz: Rabbimize sadakat, topluma merhamet ve kendimizi arınma olarak

Kurban, sahip olduklarımızı sorgulama zamanıdır. Malımızı, canımızı, sevdiklerimizi Allah (C.C.)’un yolunda ne kadar göze alabiliyoruz? Kurban, “Senin için vazgeçebilirim ya Rabbi” demenin en samimi halidir. Kurban, sadece bir bıçakla hayvanın boğazını kesmek değil, kalbimizdeki putları da kesebilmektir. Kesilen kurbanlarla o an, sadece kurbanın değil, insanın da arındığı bir andır. Kurban, bizi birbirimize, bizi kendimize ve en nihayetinde bizi Rabbimize yaklaştırır. Ve belki de her bayram, yeniden sormamız gereken sorudur: Bugün ben Allah’a daha yakın mıyım?

Vesselam….

Fethi Ahmet ÖNER

Eğitimci/Yazar

fethiahmetoner@gmail.com

Related posts

Leave a Comment